7 Ekim 2013 Pazartesi

Suikastçi

Geçen rüyamda suikastçiydim, suikastçi alıp satıyordum. Şaka şaka bildiğin adam öldürüyordum. İşimde de baya iyiydim hani, kulaklıktan müzik dinleyerek adam öldürmüşlüğüm bile var, o derece profesyonelim. Ya da yavşağım, tam çözemedim.

Bir iş geldi rüyamda, Bağcılar yeni yenimahalle mahallesinde bir tane tekelciyi öldürmem gerekiyormuş. Gerçekten çok üzüldüm bu işi aldığım için. Tekel lan. Hayır parası da iyi şimdi hakkını vermek lazım, neyse çok düşünmeden işi yapacağım mevkiye doğru yol almaya koyuldum.
Tekelci Dağarcığımı Geliştirmek için
Kpss soru kitapçığı aldım

Yol üstünde teyzem aradı "Bizim Orhan'a da bir iş bulsana evladım. En olmadı yanında gezdirsene işe giderken, evde yatıyor bütün gün. Ne yapacağım bu çocukla ben" şeklinde serzenişlere başladı. Ben bunlara "Televizyonda bal satıyorum" demiştim. Kimsenin izlemediğini biliyorum çünkü, daha güzel paravan meslekler de var ama dedim ya kafam rahat. Farkedelerse bıraktım derim, n'olcak. "Teyzeciğim" dedim "Orhan benim yaptığım işte sıkılır biraz, genç adam boşver yatsın" desem de pek kâr etmedi. Teyzemin serzenişleri bitmek bilmedi. Ülke ekonomisi ve politikası tartışmasına girmeden "İyi tamam gönder, Kirazlı metro durağında buluşalım" dedim.

...

Orhanla buluştuğumuz gibi "Evet abi bugün kimi öldürüyoruz?" diye sordu. Oha nereden biliyorsun lan demeye kalmadan saymaya başladı "Bir erkeğe göre fazla titizsin (Oysa ki kafam rahattı ama seri katil stereotipi ya işte, onayladım mecbur), yeni tanıştığın insanların hemen zayıf noktalarını gözlemliyorsun, gittiğin kapalı mekanlarda çıkışları sayıyorsun. Ayrıca geçen bize gelmiştin de tualete gittiğinde pardesünde susturuculu silah, 5li şırınga seti, bir tane boğma teli...", "Tamam lan yeter, anlamışsın işte" desem de eklemeden edemedi "Abi ayrıca blogunda yazıyorsun hepsini."

Baktım orhan pek hevesli, büyük kuzeninin yaptığı bu işten zerre tiksinmiyor. Tekelci öldürme gibi angarya işleri ona kitleyebilirim. Ayrıca ucuza çalıştırırım, kafam rahat olur. "Önce kurbanını tanıyacaksın, şimdi al şu parayı git bana bir paket camel kap gel. Hem incele bakayım ne zaafları varmış" diye gönderdim. Gitti, ancak yarım saat sonra geldi "Nerede kaldın lan sen?!" diye sordum. "Abi Fenerbahçeli imiş ibnetor" diye cevap verdi. Bunu mu öğrendin anca? Fener Trabzon maçını konuşmuşlar yarım saat. Esnafla ilişki kurmakta hiç sıkıntı çekmeyen insanlardandı Orhan.

...

Bir şekilde Orhan'a işi hallettirdim. Rüyanın burasını hatırlamıyorum "Al dedim bir sigarayı hakettin. Ama sakın annene söyleme" dedim. "Abi adam öldürdüm sigara mı problem oldu" dedi, gülüştük.

5 Ekim 2013 Cumartesi

Komedyen

Hi!

First of all, I want to start in english. Sonra türkçeye geçerim diye düşündüm.

Daha profesyonel komedyen olmadan kendimi insanlara komedyen olarak tanıtmanın zararlarından bahsedeceğim sana. Dün samimi bir yorum aldım "Yaptığın espriye önce kendin gülüyorsun, bence insanlar gergin hissediyor bu durum karşısında. Tamam komiksin, ama kulağımız sikildi senin gülmenden" dedi. Mantıken açıklaması şu, yaptığım espriyi haliyle önce ben anlıyorum. Yıllar önce gülünmeyen esprilerin boşa gitmemesi için geliştirdiğim savunma sporlarından biri bu, kendim hemen gülüyorum ki yakayım o espriyi. Tasarruf. Bizimkilerin beni yetiştirme tarzıyla alakalı, daha az önce masada bir parça börek kaldı ve "Al sen ye" tartışmaları başladı. İsraf etmeyelim tamam da, herkes ölümüne istemiyor o böreği. Bu seferlik kalsın masada.

Biraz insanlığından kaybediyorsun komedyenim deyince. Şöyle ki; herkesin derdini sıkıntısını anlattığı bir arkadaş ortamında sana bir sırıtarak dönme durumu oluyor. O gün dertliysen "E sen hiç komik değilsin ki!" deniliyor. Bazen otomatiğe bağlamış arkadaşlar oluyor "Tuzluğu uzatır mısın?" diyorsun, gülüyor. Profesyonel olsam bunun azalacağını sanmıyorum. Gerçi bir arkadaşım "Sen komik değilsin hiç?" lafını "Gelir izlersin bir gün" diyerek savuşturabiliyor.

"Sen komik değilsin hiç" lafını bir irdelemek istiyorum. Ben her bu lafı duyduğumda pazartesi sendromu yaşıyorum. Anladın mı ruh halimi? "Yine mi mesai?" diye soruyorum. "Ben marangozum" deseydim ("Marangoz mu kaldı?" da bir cevap olabilirdi) "Aa, hadi bize bir masa yap" mı denilecekti. Veya evde arkadaşlarca toplanmışsınız, tekele barmen arkadaşınızı mı yolluyorsunuz? (Saat 22.00'dan önce tabii)

Bunlar bana "Hadi ya, pahalıya almışsın, yarı fiyatına eminönünde bulurdum" adamlarını hatırlatıyor.

Biraz araştırma yaptıktan sonra şunu farkettim. Ben sahne korkumla yüzleşmemek için kendimi sekse vermişim. Bir gün sahneye çıktığımda, stresi kaldıramazsam "Gösteriyi boşverin, grup mu yapsak?" diyebilirim