Burada ilişkinin karşılıklı olmasının önemi ortaya çıkıyor. Platonik aşıkların hayata neyle tutunduklarını gerçekten merak ediyorum. Çünkü bir insanı karşılığını alamadan sevmek inanılmaz zor. En azından benim başarabildiğim bir şey değil. Aynı şekilde sevgilinin seni çok sevmesi, hatta seni senden çok sevmesi de çok zor. Nispeten daha katlanılır ama yine de bir noktadan sonra suçluluk hissettiriyor. Alkolüne uyuşturucuna karışmaya başlıyor, seni senden daha çok sevdiği için senin sağlığını senden daha çok düşünüyor. Veya sağlıklı olsun da yatakta dolmakalem akıtmasın, ben de zevk alayım amk diye düşünüyor da olabilir. Beni her iki yöndeki duygu eşitsizliği de geriyor.
Arada banka soygunu oldu haberiniz yok |
Bu son söylediğimden bile daha güzel bir ilişki yaşadım ben sevgili günlük. Nasıl mı? İki tarafın da bir şeyler söylemesine gerek kalmadı. Birbirimizi çok iyi anladık. Hatta kendisine de aynı şeyi dedim "Uzun zamandır (belki de ilk defa) karşımdakiyle aynı şeyleri hissettiğime eminim. Ve bu beni çok mutlu ediyor." İşin garip tarafı bu noktaya sadece bir hafta içinde ulaştık. Bunu paylaştığım götveren bir arkadaşım "Bu da gelir, bu da geçer muradım" dedi. Kendisi bir gece kulübünde "şu kıza mı yazsam yoksa ötekine mi yazsam lan" diye arada kalmıştı. Sonra mesafe olarak daha yakındakine gitti ve o kızla iki senelik bir ilişki yaşadı. Bu adam bana tavsiyeler veriyor. Bu adamın tavsiyesini dinler miyim ben şimdi? Üşengeç, pis herif.
Üzücü kısmı ise "Bu kızı belki bir defa daha göreceğim. Sonra hiç görmeyeceğim" sendromuna yakalanmış olmam. Gerçekten de doğru. Zaten dün adamakıllı vedalaşamadık.
Neyse bunlar hüzünlü şeyler, öpüyorum herkesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder