15 Temmuz 2013 Pazartesi

Flash Oyun

Saatlerce sikimsonik flash oyunlar oynuyorum. Neden? Çünkü beynimi uyuşturmayı çok seviyorum. Üretici olmamaktan dem vurup duruyorum ya, az önce milyonlarca şey ürettim. Nasıl mı? Gel sana sırrımı anlatayım...

Murat'ın büyük sırrı için tıklayın.

...

Ahaha, evet lan otuzbir çekmekten bahsediyorum. Yoksa Schweinsteiger ile görüşmüyorum. En son 50 lira borç taktım adama, arayamıyorum o yüzden.

Neyse, erkeğin günde bir kaç kere milyonlarca sperm hücresi üretme potansiyeli gerçekten çok şaşırtıcı. İşin zevk kısmını bir kenara bırakıp düşünelim. Günde 5 milyon sağlıklı sperm hücresi üretebiliyoruz varsayalım. Şimdi yılın her günü sperm ürettiğimizi düşünelim (Evet cumaları da... Bilim için bunu yapmalıyız. Bazı liseliler hali hazırda bunu yapıyor, ama bilim için değil. Tamamen yaz geldi hormonlar coştu kafası). Yılda 1.5 milyar sperm hücresi yapar. Dünyada hamileliğe elverişli 3 milyar kadın olduğunu varsayalım ve her bir hücremizi onları döllemek (hepimizin anaları bacıları hariç) için kullanabileceğimizi düşünelim (Atıyorum, adamın biri öyle bir evrimleşmişki gaz olarak attırıyor ve seni hava yoluyla dölleyebiliyor. Öfff, hapşırarak doğuruyorsun düşünsene).

"Ben genlerimi sokakta bulmadım"
Bu hesaplar diyor ki bir erkek, sadece bir erkek, iki sene içerisinde dünyadaki bütün kadınları dölleyebilir.

Vov, bunu bir sindirelim.

Bu yüzden erkek, doğası gereği tek eşli değildir. Yani 5 milyon tane çoğalmak isteyen hücre var içinde ve "Çocuklar bu heveslendiğiniz insan benim baldızım, onu dölleyemeyiz." desen de hormonlar kontrolü ele geçirebiliyor. Genlerini aktarmak istiyor bünye. (Genlerini aktarmak diyorsak, içgüdüsel olarak. Yoksa korunun lütfen, genlerinizi sağa sola sıçratmayın) Bünye ne bu durumda gerçi bilmiyorum. Erkek günün her saati genlerini aktarmaya hazır bir altyapıyla çalıştığı için seçiciliği kadın kadar büyük değil. En seçici erkek bile şöyle hokkalı bir sekse hayır diyemez.

Şimdi gelelim yavşaklık ve abazalık mevzusuna. Tipine bakmaksızın çok fazla kadınla sevişmek isteyen erkek seçicilik nedir bilmez. Yani normal bir insan şunu derken "Genlerimi öyle herkese aktarmayayım, benim genlerime yakışacak genleri olan insanları tercih edeyim" Bu zıvanadan çıkmış abaza "Genlerimi aktarayım" diyor. Tabii bunu bu kadar bilimsel demiyor. "Sikişek?" şeklinde olabilir, tam bilemiyorum.
"Ne çok gen dedin bre"

Kadın da haliyle uzaklaşıyor bu tipten. Sağa sola gen fışkırtan bir adam demekki değersiz genlere sahip. Genleri konusunda kendini umutsuz hissediyor. Dünyanın en kötü genlerini aldığını düşünüyor, ama hayatta kalma içgüdüsü onu bu boktan genleri yaymaya itiyor. Yine içgüdüsel olarak ortama bir kız gelince ani bir yavşaklığa bürünen erkeğin diğer erkeklere yaptığı bana çok ayıp geliyor. Şöyleki: hayatta kalma içgüdüsü. Eğer bu yavşak, benim arkadaşlığımı hiçe sayarak ortamdaki kıza asılmak için her türlü taklayı atıyorsa altmetinde şunu demek istiyordur "Beyler hayatta kalma içgüdüm bana çoğalmamı söylüyor, eminim sizinki de söylüyordur. Ama ben sizin hayatta kalma içgüdünüzü zerre umursamıyorum. Yani türünüzü devam ettiriyor musunuz, soyunuz mu kurudu, ben önce kendi dalgama bakarım hacı. O yüzden ne yapıp edip bu hatunu tavlamam lazım." O yüzden erkekler yavşak erkeklerden uzak durmaya meyillidirler.

Öte yandan, bu survival içgüdülerine bu kadar teslimiyetçi kertenkele beyinleriyle hareket edenleri kıskanıyorum. Çünkü yeri geldiğinde lazım oluyor bu koduğumun özelliği. Gerçi hala bu tarz vahşi insanlar var olduğu için lazım oluyor, ama gen aktarma yarışında herifler kaybedecek gibi durmuyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder