2 Eylül 2013 Pazartesi

Beşiktaş Maçı

nda buldum kendimi geçen rüyamda. Hayır Beşiktaşlı da değilim, anlamadım mevzuyu. Gerçi çocukken tuttuğum takımdı, sonra döneklik yapıp Galatasaray'a geçmiştim. Muhtemelen yine çocukluğuma gönderme yapan bir rüyaydı.

Rüyanın başlarında üç tane sokak çocuğunu tokatlıyordum, sonra bu çocuklar ağlamaya başladılar. "Ne vuruyorsun be, gücün bize mi yetiyor" diyerekten. Tutamadım kendimi, iki damla yaş aktı benim de gözlerimden. Sarıldım hepsine "Sizden çok özür diliyorum" dedim. Hep beraber ağlarken, bir tanesi elini benim cebe daldırdı, anlamadan bastım yine tokadı. Meğersem cebime Beşiktaş - Tromsø (resmen boşuna ter dökülen) maç biletini koyuyormuş. Buradan rüyamda tokatladığım sokak çocuğuna "High Five" yolluyorum.

"Yakıştı mı abi sana bu hareket şimdi?"
Neyse, maçtayım. Beşiktaşlı değilim, ama tam bir yavşak gibi tezahürat ediyorum. Çarşı'nın sloganlar şahane zaten, ama kimseyi tanımıyorum yine (hep yalnızım lan rüyalarda). Gidip bir kıza "Siz de mi Beşiktaşlısınız?" diye sordum. Başarısız asosyal girişimi. Bu hareketim sessiz bir alkış aldı resmen. Sloganı falan bırakıp bir süre hiçbir şey demeden sadece beni izledi tribün. Haberler'in altına yazıyorlar ya; Yorumsuz... Sözün bittiği yer... Görenlerin ağzı açık kaldı (daha komik videomsu şeylerde)... İşte aynen öyle oldu. Sözün bittiği yerdeydim yani (birkaç fotoli çektim hazır oradayken) korkunçtu. Rüyamda bile rahat edemiyorum. "Gezi de ne gaz yedik di mi? Ben hep oradaydım, ehere mehere" şeklinde Çarşı'ya yavşadım biraz. Kendimden tiskindim (bu arada tiskinme kelimesini tiksinmek anlamında (ciddi ciddi ama) kullanan insanlar az değil). Onlardan da tepki alamayınca sustum ve maçı izledim.

Maç çıkışı bir tane kediyle tanıştım. Baya bildiğin tanıştım yani "Dostum nasılsın?" diye yavşakça girdim. "N'olsun be eyvallah" gibi bir şeyler mırıldandı. Biraz soğukluk aldım ama kedi olduğu için mırıldanması çok normal bir yandan da, off Allahım hep iç hesaplaşmalar. Uyanayım istiyorum artık ama kedi lafa tuttu beni "Ben hep insanlara karşı iyi davrandım, elini uzatanın bacaklarına dolanarak selam verdim. Kendimi sevdirdim, şirince miyavladım. Ama hiç yemek veren yok, Sufle ne yer diye düşünen yok" gibi söylenmeye başladı. Tanıdın değil mi? Bu kız modeli hala var. Hani ağzını açasıya kadar çok güzel olan kızlar, ama bir konuşmaya başlayınca "Allah'ım söz veriyorum namaza başlıycam" dedirten cinsten. 

En son "Bak Sufle'cim, ben senin düşüncene de saygı gösteriyorum..." gibi bir cümleye başladım ama beynim daha fazla dayanamayıp uyandırdı beni. Sufle ne lan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder